Over Kanseri

Over Kanseri

Yumurtalık (Over) Kanseri

Büyük çoğunluğu menopoz sonrası dönemde görülen yumurtalık kanseri, uygun tedaviler ile erken dönemde yüzde 80-90 iyileşirken, ileri dönemde bu oran, yüzde 40-50 civarına düşüyor.

Yumurtalık dokusunda, pek çok değişik hücre bulunuyor. Yumurtalığın ana yapısını oluşturan epitelyum hücrelerinde ya da embriyonik döneme ait hücrelerde meydana gelen kontrolsüz bölünme ve çoğalma sonucunda tümör oluşuyor. En sık, epitelyum hücrelerden kaynaklanan tümörlerle ortaya çıkıyor.

Menopoz sonrası yumurtalık kanseri teşhisi konan kişilerin yüzde 80’inde epitelyum dokuda oluşan tümörler saptanırken, 20 yaşın altında tespit edilen kişilerin ise, yüzde 60’ında embriyonik döneme ait tümörler saptanıyor. Yumurtalık kanseri yaşam boyu her 100 kadından oratalama 1.4’ünde görülüyor.

Yumurtalık (Over) Kanserinden Korunma Yolları

  • Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durmak
  • Sağlıklı beslenmek
  • Doğum kontrol ilaçlarının kullanımı

Yumurtalık (Over) Kanseri Risk Faktörleri

Bir risk grubu belirlemek zordur. Yumurtalık kanserlerinin yaklaşık yüzde 5-10 kadarı genetik nedenlerle oluşmaktadır. Bu yüzden birinci derece akrabalarında meme, yumurtalık ve rahim içi kanseri olan sağlıklı kadınlar, yumurtalık kanseri için risk altındadır.

Belirtiler

Yumurtalık kanserleri erken dönemde bir belirti vermemektedir. Bu nedenle yumurtalık kanserlerinin 2/3’ü ileri dönemde teşhis edilir. Belirti vermemesinin nedeni; kanserin karın boşluğu içinde büyümesi ve uzun süre hastayı rahatsız etmemesidir. Ancak karın şişliği, kasık ve karın ağrısı, halsizlik hastalığın belirtileri olabilir. Ayrıca bazı hastalarda gaz ve sindirimde bozulmaya da rastlanabilir. Hastalığın son dönemlerinde ön plana çıkan belirtisi ise belirgin şekilde kilo kaybıdır.

Tanı Yöntemleri

Yumurtalık kanserinin tek bir tanı yöntemi yoktur. Hastalık pek çok şekilde tanı alabilir. Hastaların bir bölümünde tanı, başka nedenler ile yapılan araştırma ve ameliyatlar sırasında konulur. Bu yüzden yukarıda belirtilen şikayetleri olan hastaların mutlaka kadın hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmesi gerekmektedir. Muayene sonrasında yapılan pelvik (kasık) ultrasonografi ile hastalığın varlığından şüphesi değerlendirilir.

Yumurtalık kanserinde tanı, ameliyatla çıkarılan dokuların patolojik incelemesi sonrasında konulmaktadır. Ultrasonografi dışında tomografi ve benzeri görüntüleme yöntemleri tanıya yardımcı yöntemler arasındadır. Ayrıca kanda tümör belirteci denilen bazı maddelerin araştırılması da yardımcı tanı yöntemi olarak kullanılır. Yukarıda belirtildiği gibi yumurtalık kanserleri erken dönemde bulgu vermediklerinden, özellikle menopoz sonrası yıllık jinekolojik muayene ve kasık ultrasonografisi, hastalığın erken tanısını sağlayabilir. Bu çerçevede menopoz sonrası kontroller önemlidir. Çünkü yumurtalık kanserlerinin yüzde 75’i menopoz sonrası dönemde görülmektedir.

Tedavi Yöntemleri

Yumurtalık kanserinin ilk tedavisi cerrahi tedavidir. Başka bir deyişle hastalar önce ameliyatla tedavi edilirler. Hastalığın tedaviye vereceği cevap ilk ameliyatın yeterliliği ile doğrudan ilişkilidir. Hastalığın erken dönemlerinde tümörün çıkartılması ile birlikte evreleme cerrahisi denilen bir ameliyat yapılır.İleri dönemlerinde ise kapsamlı bir ameliyatla, karın boşluğu içindeki tümörler çıkartılır. Ameliyat sırasında gerek görüldüğü hallerde bağırsak parçalarının çıkartılması da söz konusu olabilir. Ameliyat sonrasında çok erken dönemdeki hastalar dışındaki tüm hastalara kemoterapi denilen ilaç tedavisi yapılmaktadır. Başka bir deyişle yumurtalık kanseri tedavisinin önemli bir bölümünde, ilaç tedavisi uygulanır.

Hastalığın tedaviye vereceği cevap tümörün yaygınlığı ile doğrudan ilişkilidir. Tedavi ile erken dönemdeki hastalıklar yüzde 80-90 iyileşirken, ileri dönem hastalıklarında iyileşme oranı yüzde 40-50 civarındadır. Ameliyat ve kemoterapi sonrası hastalar, uzun yıllar boyunca 4-5 ayda bir muayene ve tetkiklerle kontrol edilirler. Hastalık tekrarladığında ise tedavilerin de tekrarlanması gerekir. Bazen ameliyatların 2 ile 4 kez tekrarlanması dahi gerekebilir.

Op. Dr. Seda Şahin
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı

Bu gönderiyi paylaş